ZAHİRE'NİN HİKAYESİ
BİR MÜŞTERİ;
BABANIZIN BİR TARLASINDAN KIYMETLİDİR.
Dedemiz İsmail Musluoğlu 1938 tarihinde Ankara Ulustaki dükkanını açtığında çalışanlarına müşterinin önemini bu deyişle anlatmış. Dükkanda olmadığı zamanlarda ise çalışanlarına satışın nasıl olduğunu sormaz müşteri darılttınız mı diye sorarmış. Biz bu hikayeleri dedemizden değil babamızdan dinledik.
2009 yılında atamesleğimizi devam ettirmeye karar verdik, mart ayında dükkanımızı Çayyolu'nda açtık. Ailemizin üçüncü kuşak pastanesinin adını “Zahire” koyduk.
Mesleğimizde 3.kuşak olmanın avantajını ve günümüzün getirmiş olduğu rekabet koşullarını çok iyi biliyoruz. Zahirede her sabah farklı olarak ne yapabiliriz diye düşünüyor, Sizleri her gün taze ve lezzetli ürünlerimizle zevkle misafir ediyoruz! Bizim çabalarımızı boşuna çıkarmadığınız için siz değerli müşterilerimize teşekkür ediyoruz.
İSMAİL MUSLUOĞLU & EYMEN MUSLUOĞLU
İsmail Musluoğlu’nun Anısına
1.Dünya Savaşı başlayıp babası ve ağabeyleriyle birlikte köyün bütün erkekleri savaşa gittiğinde 4 yaşındaydı İsmail. Boyabat’ın 17 haneli ormanlık dağ köyü Kozluca’da… 4 yaşında annesiyle köyünde kaldı, 5 yaşında annesini kaybetti. Savaşın getirdiği kıtlık, savaşla birlikte bitmiyordu ve memleketinde İsmail’e ne iş, ne aş vardı.
İsmail çocuk yaşta o “aş” için İstanbul’a gitmek zorunda kaldı. Yaşı henüz 10 değilken. Üç ayrı yerde birden çalışmaya başladı, sabahtan sabaha süren… Balık Pazarı’nda, Sirkeci’de ve Karaköy’de hem pastacılıkta hem tatlıcılıkta hem börekçilikte ustalaştı.
30’lu yılların ikinci yarısında geldiği Ankara’da pasta, börek ve tatlının bulunduğu ilk dükkanı açtı. Bu günümüz pastane standartlarındaki Ankara’nın ilk pastanesiydi. Musluoğlu Pastanesi olarak açtığı ilk dükkanının ardından, 1960’lı yılların başında oturduğu semt olan Yenimahalle’de aynı adla ikinci dükkanı açtı.
İsmail’in bütün serveti kazandığı insanlar oldu. O yüzdendir ki pastanenin cirosuna bakmak yerine çalışanlarına her gün “Hiç müşteri darılttınız mı?” diye sordu.
Ve Tatlıcı İsmail bir ömür kimseyi kırmamaya çalışarak, çevresindeki, memleketindeki, tanıdığı ve yetiştirdiği herkese iş imkanı sağlamaya çalışarak bir ömür geçirdi. Her zaman söylediği gibi “hiç ölmeyecekmiş gibi çalışarak, yarın ölecekmiş gibi insanları kırmayarak”…
İsmail Musluoğlu & Eymen Musluoğlu